1 Aralık 2007 Cumartesi

Anılar - Hatıralar

Anılar - Hatıralar



Uzun zamandır ilk kez sokakta misket oynayan çocuklar gördüm bu hafta sonu. Uzun uzun onları seyrettim, doyasıya. Çocukluk yıllarım geldi gözümün önüne. O günleri düşündükçe her şey daha da belirginleşti, solgun hatıralar parlak renklere büründü. Unutulan ayrıntılar döküldü bir bir ortalığa. Unutulan demek pek doğru değil aslında. Hiçbir şey unutulmuyor gerçekte. Tüm hatıralar belleğin kuytularında gizli raflar içinde saklanıyor. Siz oralardan bir raf açınca diğerleri de peşi sıra açılıyor. Her şey sanki dün gibi canlanıyor yeniden. Kaybolduğunu sandığınız dünyalar ve onların gizli kahramanları çıkıyor teker teker saklandıkları köşelerinden.



Hatıralarda kalanlar, anılarda yaşananlar, bazı şeylerin ne kadar farkında olmadan yaşanıp geçtiğini anlatıyor sessizce. Yıllar önce yaşanan yerlerin ne kadar çok değiştiğini, bazı şeylerin kayıplara karıştığını hatırlatıyor. Sokaklarda resim kartları, bilye oynayan çocukların artık olmadığının farkına varıyorsunuz. Her zaman yürüdüğünüz caddenin eski cadde, sokağın eski sokak olmadığının da. Garibin sinemada kapıdan biletsiz içeri sızıp, arkadaşlarıyla gülüşenleri görüyorsunuz, o çocuklar o sinemanın yerini alan alış veriş yapılan yer mi acaba şimdi diyerek merakla bakınıyorsunuz aranan gözlerle. Eski hatıralar, kaybolmuş görüntüler önce parlayıp sonra sönüyor benliğinizde.



Bu yazdıklarım geçmişe ağıt yazmak değil. Nostalji hiç değil. Geçmişe özlem de. Bunlar bir derleme. Bazı şeylerin unutulmaması için yapılan bir eylem. Söz uçar yazı kalır babından.



Keşke resim yapma yeteneğim olsaydı. Yaşadıklarımdan aklımda kalanları kâğıda aktarır unutulmaz kılabilirdim. Ya da iyi bir anı yazarı olmak isterdim, o günleri kâğıda aktarabilmek için.



Anı yazmak kendi başına bir iş hem de zor bir iş. Çünkü yazmak bir paylaşım. Sizinle aynı dönemi yaşamışlarla konuşuyorsunuz yazdığınız satırlarda. O dönemleri görememiş olanlara da o döneme ilişkin bilgiler veriyorsunuz. Bu bir paylaşım bu bir bilgilendirme. Anlatacak, paylaşacak bir şeyleri olanlar, özellikle devletin kilit noktalarında görev yapanlar, mutlaka anılarını yazmalı, günlüklerini paylaşmalı. Geçmişin daha iyi anlaşılması, tek başına garip gelen olayların açıklanması bu anı ve günlüklerle olur ancak.

Selam ve sevgi dileklerimle

Hiç yorum yok: