18 Mart 2008 Salı

Kullanılamayan bir paranın öyküsü...

İngilizlerin İsatanbul'da kullanmayı düşündükleri 60 gümüş kuruş değerindeki 10 şilinlik bir banknot (Yitik Hazine Koleksiyonu)

60 gümüş kuruş değerindeki 10 şilinlik bu banknot Çanakkale'de cephesinde öldürülen İngiliz askerinin neler hayal ederek Gelibolu'ya gelip hüsrana uğradıklarını anlatmaya yetiyor.

Çanakkale Boğazı'na saldıranlar aslında Osmanlı Devleti'nin boğazına saldırdıklarının farkındaydılar; Çanakkale Boğazının geçilmesi Osmanlı Devleti'nin boğazının sıkılması demekti. Zaman geçiyordu ve onlara göre, geçen zamanın yıprattığı, tükettiği en insafsız saldırılarla boğulmak istenen devlet Çanakkale'de son çırpınışlarını veriyordu.

Onlar için Çanakkale'nin düşmesi an meselesiydi. Rahatlıkla İstanbul'a girecekler, zafer ayinini Ayasofya'da yapacaklar ve başkentini işgal ederek, Osmanlı Devleti'ni yıkacaklardı. David Lloyd George "Türk Milleti sa­dece birinci sınıf dövüşen bir kalabalıktır" diye alay ede dursun, yarım saatte Boğaz'ı geçip gideceğini sanan donanma boğazın ilerisine değil dibine doğru yol alıyordu.

İstanbul'da beş çayı içmek için sözleşenler İstanbul'da harcamayı hayal ettikleri paralarını da bastımışlarıdı. Yukarıda gördüğünüz para İngiliz askerleri­nin İstanbul'da kullanması için, 10 şilinlîk banknotlarının üzerine Osmanlı­ca rakamla ve yazıyla "60 gümüş kuruş" yazılarak hazırlanmıştır. Yitik Hazine Koleksiyonu'nda yer alan bu para Çanakkaledeki Anadolu adlı kitapçıkta yayınlandı.
İngiliz'in kibri ve küstahlığı bir yana bir devletin ekonomik olarak ne ka­dar güçlü olması gerektiğini, paranın değerinin bir ülkenin gücü olduğunu gösteren bir misal ile karşı karşıyayız.

Hiç yorum yok: